Özgürlük ve hoşgörünün
buluştuğu şehir Amsterdam
“Amsterdam gezinizde gezilecek yerler ve görülebilecek tarihi mekanlar hakkında bulabileceğiniz en kapsamlı ve geniş bilgi amsterdamgezisi.com sitemizde. İyi bir tatil geçirmenizi diler, sizi Amsterdam’a tekrar bekleriz”
Neden Amsterdam'a gelinir?
Dünyadaki en güzel şehirler arasında yer alan Amsterdam,
aynı zamanda dünyanın en güvenli şehirleri arasında
Dünyanın en
Akıllı Şehir
Sistemi
2022
Gezilmesi
gereken
10 Şehir
2021
Dünyanın
en Güvenli
10 Şehri
2021
Amsterdam'ı tanıyalım
Amsterdam kanalları, küçük sokakları, kafe'leri, tarihi binaları, parklar ve müzeleri, turistik mekanları ve kendine özgün gece hayatı ile Hollanda'nın en güzel şehridir.
Amsterdam'ı Avrupa'nın diğer şehirlerinden ayıran başlıca özelliklerinden biri şehrin tarihi binaların kendine has yapısı. Öyle ki yürüyüş yaptığınızda kendinizi orta çağda hissedebilirsiniz!
Amsterdam, hoşgörünün merkezi
Amsterdam’ın şehir merkezi her mevsimde turistlerin ve sanatseverlerin ilgisini çeker. Şehrin gezilebilecek turistik mekanlarının birbirine yakın yürüyüş mesafesinde olması, birbirinden güzel müzeleri, kültür ve sanat etkinlikleri, bar ve cafeleri, restaurantları, bisikletleri ile telaş içinde işlerine giden Amsterdamlıları! (Çin’den sonra en çok bisiklete binen ülke Hollanda) meraklılar için her köşe başında “Cafe shopları” (haşhaş ve marihuna serbestçe satılmakta ve içilmekte!) cinsel özgürlükte hoşgörü (eşcinsellerin dünyada ilk defa yasal evlenmeleri Hollanda’da kabul edilmiş) ile keyifli, renkli ve mutlaka görülmesi gereken Avrupa’nın sevimli bir liman şehridir Amsterdam.
Amsterdam'ın nüfusu:
Amsterdamın şehir merkezi nüfusu diğer büyük Avrupa şehirleri ve başkentlerine kıyasla daha azdır (950.000) bu rakam banliyolar ile birlikte 1.5 milyonu bulur. Dünyanın en kozmopolit kentlerinden biridir, 180 farklı milletten ve ırktan insan Amsterdamda yaşar! Türkler Hollandanın Rotterdam şehrinden sonra en çok Amsterdam şehrinde yaşar (2022 nüfus sayımına göre 45.000 kişi).
Amsterdam evleri ve yaşam
Amsterdam sokakları tarih ile iç içe yaşar, şirin arnavut kaldırımı tarzı sokakları ve küçük evleri bizim alıştığımız 3 oda 1 salon tarzından oldukça farklıdır. Birçok Amsterdamlı şehir merkezi ve diğer çevresindeki semtlerde tek odalı yada bilemediniz 2 odalı evlerde yaşarlar. Çok çocuklu aileler genelde şehir merkezinin biraz daha uzağındaki semtlerinde oturmayı tercih eder.
Şehir içindeki binaların girişlerindeki rakamlar binanın yapıldığı tarihi gösterir. Yapıların çoğu tarihi (en eski değil en yenisi 100 senelik!) olup binalar yasalar ile koruma altına alınmıştır. Eğer eski binanın yanı yeni binalar yapılması gerektiğinde, yeni binanın mimari yapısı ve kullanılan malzeme o kadar özenle seçilir ki eski binaların arasında göze batmaz. Binaların içi ve dışı sıkı yasal koruma altına alınmıştır. Öyle gelişigüzel değişikler yapmak neredeyse imkansızdır.
Apple firması şehrin turistik barlar meydanı Leidseplein’de koskoca tarihi binayı satın alıp içini değiştirmeye kalktığında projesini onaylatmak için belediye ile oldukça zorluk çekti.
Bir diğer ilginç bir yasa da ev satın alındığında karşımıza çıkmakta. Ev yada işyeri satın aldığınızda arsasını satın alamıyor sadece devletten kiralayabiliyorsunuz! Diyelim Amsterdam’da bir ev satın aldınız, ev hayat boyunca sizin olmuyor, sadece evin arsasını 50 (bazen 55) sene için izin ile! belediyeden kiralıyorsunuz. Sizden sonraki ev sahibi de aynı şekilde evin arazisini aslında devletten kiralamak zorunda, yani araziler hiçbir şekilde tam olarak şahsın olamıyor.
Bu kadar popüler bir şehirde haliyle bir ev bulma problemi yaşanmakta. Son yıllarda büyük firmaların kendi çalışanları için ev satın alması yada yüksek fiyatlara kiralaması, şehirde zaten problem olan ev ihtiyacını daha da arttırdı. Özellikle iş hayatına yeni başlıyan gençler için şehir içinde ev bulabilmeleri neredeyse imkansız hale geldi. Şehirde yaşayan birçok kişi Amsterdam’a yakın Haarlem, Purmerend, Almere veya Weesp gibi şehirlerde oturmakta ve Amsterdam’a gelip gitmekteler.
